dantel böceği

Kullanım örnekleri

dantel böceği
lace bug
icon arrow

lace

Phonetic: "/leɪs/"

Part Of Speech: noun


Definition: A light fabric containing patterns of holes, usually built up from a single thread. Wp


Definition: A cord or ribbon passed through eyelets in a shoe or garment, pulled tight and tied to fasten the shoe or garment firmly. Wp


Definition: A snare or gin, especially one made of interwoven cords; a net.


Definition: Spirits added to coffee or another beverage.

icon arrow

bug

Phonetic: "/bʌɡ/"

Part Of Speech: noun


Definition: An insect of the order Hemiptera (the “true bugs”).


Definition: Any of various species of marine or freshwater crustaceans; e.g. a Morton Bay bug, mudbug.


Definition: Any insect, arachnid, or other terrestrial arthropod that is a pest.

Example: These flies are a bother. I’ll get some bug spray and kill them.


Definition: Any insect, arachnid, myriapod or entognath.


Definition: (chiefly computing and engineering jargon) A problem that needs fixing.

Example: The software bug led the computer to calculate 2 plus 2 as 3.


Definition: A contagious illness; a bacterium or virus causing it

Example: He’s got the flu bug.


Definition: An enthusiasm for something; an obsession

Example: I caught the skiing bug while staying in the Alps.


Definition: A keen enthusiast or hobbyist.


Definition: A concealed electronic eavesdropping or intercept device

Example: We installed a bug in her telephone.


Definition: A small and usually invisible file (traditionally a single-pixel image) on a World Wide Web page, primarily used to track users.

Example: He suspected the image was a Web bug used for determining who was visiting the site.


Definition: A small, usually transparent or translucent image placed in a corner of a television program to indicate what network or cable channel is televising it

Example: Channel 4's bug distracted Jim from his favorite show.


Definition: A manually positioned marker in flight instruments.


Definition: A semi-automated telegraph key.


Definition: Hobgoblin, scarecrow; anything that terrifies.


Definition: ("the bug") HIV.


Definition: A limited form of wild card in some variants of poker.


Definition: A trilobite.


Definition: A young apprentice jockey.

icon arrow

bug

Phonetic: "/bʌɡ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To annoy.

Example: Don’t bug me, I’m busy!


Definition: To install an electronic listening device or devices in.

Example: We need to know what’s going on. We’ll bug his house.

icon arrow

bug

Phonetic: "/bʌɡ/"

Part Of Speech: noun


Definition: A microfossil, particularly a foraminiferan.

Türkçe'den İngilizce'ye Çevirmen

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.

Hızlı bir İngilizce'den Türkçe'ye çeviriye ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarınıza ve ajanslara başvurmayı bırakın. Kendinizi uygulamamızla donatın ve bunu kendiniz, daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapmak için devasa kitaplığımızdan yararlanın. Uygulamalarımız iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch ile yerel olarak entegre olur. Ayrıca, sınıfının en iyisi Safari, Chrome, Firefox, Opera ve Edge uzantılarımızla favori tarayıcınızı özelleştirebilirsiniz. Facebook sayfamızı ziyaret edin ve sütunumuzu okuyun - yeni gönderilerimizden bazıları burada görünecek. Teşekkürler!Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.