ne diyorsun ya

Kullanım örnekleri

ne diyorsun ya
excuse me for breathing!
icon arrow

excuse

Part Of Speech: noun


Definition: Explanation designed to avoid or alleviate guilt or negative judgment; a plea offered in extenuation of a fault.

Example: Tell me why you were late – and I don't want to hear any excuses!


Definition: A defense to a criminal or civil charge wherein the accused party admits to doing acts for which legal consequences would normally be appropriate, but asserts that special circumstances relieve that party of culpability for having done those acts.


Definition: (with preceding negative adjective, especially sorry, poor or lame) An example of something that is substandard or of inferior quality.

Example: He's a sorry excuse of a doctor.

icon arrow

excuse

Part Of Speech: verb


Definition: To forgive; to pardon.

Example: I excused him his transgressions.


Definition: To allow to leave, or release from any obligation.

Example: I excused myself from the proceedings to think over what I'd heard.


Definition: To provide an excuse for; to explain, with the aim of alleviating guilt or negative judgement.

Example: You know he shouldn't have done it, so don't try to excuse his behavior!


Definition: To relieve of an imputation by apology or defense; to make apology for as not seriously evil; to ask pardon or indulgence for.

icon arrow

me

Part Of Speech: pronoun


Definition: As the direct object of a verb.

Example: Can you hear me?


Definition: Myself; as a reflexive direct object of a verb.


Definition: As the object of a preposition.

Example: Come with me.


Definition: As the indirect object of a verb.

Example: He gave me this.


Definition: Myself; as a reflexive indirect object of a verb; the ethical dative.


Definition: As the complement of the copula (be or is).

Example: It wasn't me.


Definition: (with and) As the subject of a verb.

Example: Me and my friends played a game.


Definition: (not with and) As the subject of a verb.

Türkçe-İngilizce dosya Çevirmeni

Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.