sarı humma virüsü

Kullanım örnekleri

sarı humma virüsü
yellow fever virus
icon arrow

yellow

Phonetic: "/jɛlə/"

Part Of Speech: noun


Definition: The colour of gold, butter, or a lemon; the colour obtained by mixing green and red light, or by subtracting blue from white light.


Definition: The intermediate light in a set of three traffic lights, the illumination of which indicates that drivers should stop short of the intersection if it is safe to do so.


Definition: One of the colour balls used in snooker, with a value of 2 points.


Definition: (pocket billiards) One of two groups of object balls, or a ball from that group, as used in the principally British version of pool that makes use of unnumbered balls (the (yellow(s) and red(s)); contrast stripes and solids in the originally American version with numbered balls).


Definition: A yellow card.


Definition: Any of various pierid butterflies of the subfamily Coliadinae, especially the yellow coloured species. Compare sulphur.

icon arrow

yellow

Phonetic: "/jɛlə/"

Part Of Speech: verb


Definition: To become yellow or more yellow.


Definition: To make (something) yellow or more yellow.

icon arrow

yellow

Phonetic: "/jɛlə/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Having yellow as its colour.


Definition: Lacking courage.


Definition: Characterized by sensationalism, lurid content, and doubtful accuracy.


Definition: Far East Asian (relating to Asian people).


Definition: Of mixed Aboriginal and Caucasian ancestry.


Definition: High yellow.


Definition: Related to the Liberal Democrats.

Example: 2012 March 2, Andrew Grice, "Yellow rebels take on Clegg over NHS 'betrayal'", The Independent


Definition: Related to the Free Democratic Party of Germany.

Example: the black-yellow coalition

icon arrow

fever

Phonetic: "/ˈfiːvə/"

Part Of Speech: noun


Definition: A higher than normal body temperature of a person (or, generally, a mammal), usually caused by disease.

Example: "I have a fever. I think I've the flu."


Definition: (usually in combination with one or more preceding words) Any of various diseases.


Definition: A state of excitement or anxiety.


Definition: A group of stingrays.

icon arrow

fever

Phonetic: "/ˈfiːvə/"

Part Of Speech: verb


Definition: To put into a fever; to affect with fever.

Example: a fevered lip


Definition: To become fevered.

icon arrow

virus

Phonetic: "/ˈvaɪɹəs/"

Part Of Speech: noun


Definition: A submicroscopic, non-cellular structure consisting of a core of DNA or RNA surrounded by a protein coat, that requires a living host cell to replicate, and often causes disease in the host organism.


Definition: A disease caused by these organisms.

Example: He caught a virus and had to stay home from school.


Definition: Venom, as produced by a poisonous animal etc.


Definition: A type of malware which can covertly transmit itself between computers via networks (especially the Internet) or removable storage such as disks, often causing damage to systems and data; also computer virus.


Definition: Any type of malware.

Web Türkçe-İngilizce Çevirmen

İster eğitim, iş veya kişisel amaçlar için İngilizce'den Türkçe'ye veya Türkçe'den İngilizce'ye çevrilmiş metinlere ihtiyacınız olsun, online çeviri siteleri aklınıza gelen ilk çözüm olabilir. Tercümanımız kurumsal, akademik, yasal, tıbbi terimleri yetkin bir şekilde dikkate alır. Ayrıca çeviri aşamasında, aklınıza gelen metnin, ihtiyacınız olan terimler kullanılarak, bu alanda profesyonellerle çalışarak ihtiyacınız olan tarzda tercüme edildiğinden emin olabilirsiniz.

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!